17.11.08

Yarım yıldızlar

Beşiktaş, galibiyet için çıktığı maçta Bursaspor ile berabere kalarak zirve yarışında ağır bir yara aldı. İşte basında çıkan yorumlar; BURSASPOR - BEŞİKTAŞ KARŞILAŞMASINDAN KARELER.. ...Beşiktaş, galibiyet için çıktığı maçta Bursaspor ile berabere kalarak zirve yarışında ağır bir yara aldı. İşte basında çıkan yorumlar;



ÖMER ÜRÜNDÜL: TEK KALE MAÇ (SABAH)

Beşiktaş dün Bursa'da 90 dakika hemen hemen tek kale oynadığı maçta iki puan kaybetti.

En net pozisyonda kaleciyi de geçen Nobre'nin kaçırdığı golde Bursasporlu Melo'nun çabuk ve başarılı takipçiliğinin önemli rolü vardı. Beşiktaş takım savunmasında da başarılıydı. Defans bloğunun ortasındaki oyuncular yetersiz rakip forvetleri çok rahat pasifize ettiler. Ayrıca Yusuf'a gelen her topta mutlaka iki kişilik bir yakın baskı oluşturuldu.

Çok üstün oynanan, rakibe top kullanma şansı verilmeyen ve sadece ilk yarıda kalesinde bir tehlike yaşayan Beşiktaş çok önemli iki puanı kaybetti.

Hakem Kuddusi Müftüoğlu, soğukkanlılığı, kendine güveni, oyunun üstüne çıkmayan görüntüsüyle son derece objektif, başarılı bir maç yönetti. Gözüme çarpan tek hatası ise ilk yarıda Ekrem'e göstermediği çok açık sarı karttı.

FATİH DOĞAN: BEYAZ SAYFA (FOTOMAÇ)

Statta dostluk hakimdi. Beyaz sayfa açıldı. Trabzon karşılaşmasından sonra ikinci kez 4'lü savunmayla sahaya çıkan Denizli bu maça daha ofansif bir anlayışla takımını hazırlamış. Dün ilginç olan Cisse'nin yokluğunda ön libero olarak düşünülebilecek Uğur ve iki Serdar'ın yedek oturtulup, çok koşan kanat oyuncuları Ekrem Dağ ve Ali Tandoğan'ın bu alanda oynatılmasıydı.

O zaman da Trabzon'da kazanılan 'Önemli olan kazanmak' söylemini hatırlatmakta fayda var. Beşiktaş saha içinde futbolcu yerlerinde ve sistemde bu kadar değişikliğe gittiği müddetçe sıkıntılı sonuçlar yaşamaya devam eder. Bizim gördüğümüz bu.

TURGAY DEMİR: YARIM YILDIZLAR (FOTOMAÇ)

Ne Delgado, ne Tello, ne Nobre, ne Holosko, ne Bobo, ne de Serdar Özkan. Alın birini vurun ötekine. Hiçbiri yıldız falan değil. Yıldız dediğin kötü sonuca isyan eder. Oyuna ağırlığını koyar. Maçı kotarır, alır, götürür. Bunların hiçbirinde bu özellik yok.



Yıldız oyuncularınız yoksa değerlendiremezsiniz. Bakın ben size bir şey söyleyeyim dün Beşiktaş'ın kadrosunda Lugano olsa en az iki gol atardı. Sadece top takip ederek yapardı bunu. İvankov topu elinden kaçırıyor, beş metre önüne düşürüyor, Delgado kılını kıpırdatmadan seyrediyor.

Fener nasıl Alex olmadan oynamaya alıştıysa Beşiktaş da Delgado'suz oynamayı öğrenmelidir. Yoksa işi zor. Peki bu kadar oyuncusu dökülürken sadece savunmasıyla ayakta kalan Beşiktaş dün sahadan üç puan alamaz mıydı diye bir soru aklınıza takılmış olabilir. Öyleyse cevap verelim. Alabilirdi! Eğer üç kornere bir penaltı verilseydi.

İLKER ATEŞ: KORNERLER YETMEDİ (FOTOMAÇ)

Bazı rekorlara madalya verilmiyor. Eğer verilmiş olsa 40 dakikada 10; 90 dakikada tam 17 korner atan Beşiktaş maçın kesin galibi olurdu.

Beşiktaş'ın Bursaspor kalesini kuşattığı ve roker sayıda korner kazandığı maçta iki net gol pozisyonu vardı. Birinde Nobre'nin zamanlama hatası, ötekinde de Serdar Özkan'ın beceriksiz vuruşu vardı. Bursaspor ise maç boyunca sadece bir enstantane pozisyonda Sercan'la gole yaklaştı, o kadar.

Beşiktaş kendi seyircisi önünde değil ama kendi sahasında oynuyormuş gibi oldukça rahat bir maç çıkarttı. Maçta kim en iyi oyuncuydu derseniz, biraz Tello'ydu derim, başka da adam sayamam. Maçın golü de yoktu, yıldızı da!

İSMAİL ER: YÜRYILIN AYIBI! (HÜRRİYET)

BEŞİKTAŞLI taraftarların, İstanbul'a iki saatlik Bursa deplasmanına sokulmaması bence yüzyılın ayıbıdır. Yönetimler, federasyonlar değişti ama IQ'lar, yerinde sayıyor.

Samet Aybaba'nın başlattığı gençlik harekatı Bursaspor'un temel taşları olmuş. Tecrübeli Ömer Erdoğan, Yusuf'un arasında Bekir, Gökhan Güleç, Sercan, İbrahim Öztürk, Volkan ekonomik olarak güçlü Beşiktaş karşısında oldukça pahalı olduklarını ortaya koydular. Helal olsun Güvenç Kurtar'a elindeki malzemeyi çok iyi kullandı.

Dün o kadar çok ayıp vardı ki, misafir takımın taraftarlarının sokulmaması, sahada özlenen futbolun oynanmaması, parada yüksek ama teknikte düşük kalitede oyun çıkartan yabancıları gördükçe kahroldum.

ERMAN TOROĞLU: UTANSINLAR (HÜRRİYET)

Maraton'da biz bazen kırılma dakikaları yapıyoruz. Alın bakalım bu maçta kırılma dakikaları yapın. Maçın 90 dakikasını bir dakika göstereceksin. Çünkü bu maçta kırılmama var.

Düşünün nasıl bir maç olduğunu. İki takım hakem Kuddusi Müftüoğlu'nu bile zorlayamadı. Yalnız, 2008 yılında Yeşil Bursa'nın futbol zemini toprak gibiydi. Bu da onların en büyük ayıbı olsa gerek. Bursa'nın neresine bir sopa soksan, biraz sulasan ağaç biter. Tamamen koşturmacanın olduğu, mücadelenin olduğu, kalitenin ve futbolun olmadığı, heyecandan yoksun maçta bizim yazacaklarımız bu kadar. Keşke bunların hiçbirini yazmasaydık da sırf futboldan bahsetseydik.

'de futbolu bu hale getirenler ve bize bunları yazdıranlar utansınlar.

Hiç yorum yok: